Can someone help me please :)

Thread: Can someone help me please :)

Tags: None
  1. Suvi said:

    Default Can someone help me please :)

    i need someone to translate this.

    Tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak.
    Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin.
    Sokağa fırlayacaksın.
    Sokaklar da dar gelecek, tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi.
    Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü.
    Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin.
    Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan.
    "Önemli olan sağlık..."
    "Yaşamak güzel."
    "Boş ver, her şey unutulur."
    Sen hiçbirini duymayacaksın.
    Gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin.
    Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin.
    Hep ondan bahsetmek isteyeceksin.
    "Ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış deseler başını kaldırıp ne dedin?" diye sormayacaksın.
    Yalnız kalmak isteyeceksin.
    Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak.
    ikisi de yetmeyecek.
    Geçmişi düşüneceksin.
    Neredeyse dakika dakika...
    Ama kötüleri atlayarak
    Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin.
    Gittiğin yerlere gitmek
    Bu sana hiç iyi gelmeyecek.
    Ama bile bile yapacaksın.
    Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın.
    Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin.
    Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin.
    Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin.
    Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamayacaksın.
    Hiçbir şey oyalamayacak seni.
    ilaçlara sığınacaksın.
    Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
    Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek.
    Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin.
    Uyumak zor, uyanmak kolay olacak.
    Sabahı iple çekeceksin.
    Bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin.
    Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler.
    Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin.;
    Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin.
    Nafile...
    Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek.
    Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin.
    Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin.
    Telefonun çalmasını bekleyeceksin aramayacağını bile bile.
    Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek.
    Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla.
    Yüreğin burkulacak.
    Canın yanacak.
    Bir daha sevmemeye yemin edeceksin.
    Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden.
    Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın.
    Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret edeceksin.
    Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin, onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek.
    Ama bir umut...
    Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
    Bu umut seni gitmekten alıkoyacak.
    Gel gitler içinde yaşayacaksın.
    Buna yaşamak denirse.
    Razı mısın bütün bunlara?
    Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
    O halde âşık olabilirsin.

    i know it´s really long but if someone could do it for me i would be very thankful
     
  2. hope_au said:

    Default

    Hi there, please provide title / author information and one of us will be happy to help you. This makes it easy for the site moderators to classify and collate the translations for everyone's enjoyment.
     
  3. Suvi said:

    Default

    well i don´t know who is the author.. i just have this written nothing else :/
     
  4. hope_au said:

    Default

    OK, I've done a web search and it is AŞIK OLABİLİRSİN by CAN DÜNDAR
     
  5. hope_au said:

    Default AŞIK OLABİLİRSİN / You can fall in love

    Beautiful as it is, it is very long I hope I've been able to do it justice.

    Note that because there is no male / female distinction in Turkish the poem applies to either, however, I've had to make a choice and since the author is a man I've translated it as if he is talking to a man about falling in love with a woman.

    AŞIK OLABİLİRSİN / You can fall in love

    Tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak.
    A part of you will hurt, right in the middle of your chest
    Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin.
    You'll notice that your house is too small to fit you
    Sokağa fırlayacaksın.
    You'll rush out to the street
    Sokaklar da dar gelecek, tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi.
    Just like you're body is too small to carry your heart, so will the streets feel
    Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü.
    The clear skies and the blue of the sea will not be enough to lift your spirits
    Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin.
    You'll grow too big to carry yourself, and yet you'll be so small that you'll be easily lost
    Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan.
    Someone will always be giving you advice
    "Önemli olan sağlık..."
    "Health is more important..."
    "Yaşamak güzel."
    "Life is beautiful."
    "Boş ver, her şey unutulur."
    "Don't worry, you'll get over it."
    Sen hiçbirini duymayacaksın.
    You won't hear any of it.
    Gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin.
    Your tears will block your vision.
    Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin.
    You'll hate her to the point where you'll wish her dead, and a moment later you'll love her enough that you'll wish to die in her arms.
    Hep ondan bahsetmek isteyeceksin.
    You'll always want to talk about her.
    "Ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış deseler başını kaldırıp ne dedin?" diye sormayacaksın.
    You won't hear people say "Someone found a cure for death" or "Tomorrow is Armageddon!"
    Yalnız kalmak isteyeceksin.
    You'll won't to be alone.
    Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak.
    And to be lost amongst the crowd.
    ikisi de yetmeyecek.
    Neither of these will be enough.
    Geçmişi düşüneceksin.
    You'll think about the past.
    Neredeyse dakika dakika...
    Almost minute by minute...
    Ama kötüleri atlayarak
    But skipping the bad parts
    Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin.
    You'll want pass through the paths you took with her
    Gittiğin yerlere gitmek
    To visit the places you visited with her
    Bu sana hiç iyi gelmeyecek.
    This will not do you any good
    Ama bile bile yapacaksın.
    But you'll still do it, knowingly
    Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın.
    You'll run away when someone offers to take away your pain
    Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin.
    Although you want the pain to go, you'll fight to live it
    Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin.
    You'll want to live the rest of your life thinking about her
    Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin.
    And you'll hate those that tell you otherwise
    Herkesi ona benzetip, kimseyi onun yerine koyamayacaksın.
    You'll think everyone is like her, yet won't replace her with anyone
    Hiçbir şey oyalamayacak seni.
    Nothing will make the time pass
    ilaçlara sığınacaksın.
    You'll seek comfort in medication
    Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
    That will cloud your head for a few hours, but never able to make you forget her...
    Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek.
    Only for a while placing a frosted glass in front of you... It'll feel like every song has been written for you both
    Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin.
    You'll have a lump in your throat and you won't be able to listen
    Uyumak zor, uyanmak kolay olacak.
    It'll be very hard to sleep, yet very easy to wake up
    Sabahı iple çekeceksin.
    You'll be waiting impatiently for the morning.
    Bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin.
    And sometimes you'll wish that the sun would never rise.
    Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler.
    Neither nights, nor the days will comfort you.
    Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin.;
    You'll want to die, yet you want be able to
    Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin.
    You'll want to try any cure and will want to be with anyone you see
    Nafile...
    No resolution...
    Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek.
    Even the thought of this will repulse you.
    Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin.
    You'll have dreams that you'll wish could be real.
    Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin.
    You'll realise that each time you wake up startled you say her name.
    Telefonun çalmasını bekleyeceksin aramayacağını bile bile.
    You'll wait for the phone to ring, while knowing that she won't call
    Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek.
    You'll get excited each time the phone rings
    Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla.
    Almost cry when talking to the person that just called
    Yüreğin burkulacak.
    Your heart will be broken
    Canın yanacak.
    You will hurt
    Bir daha sevmemeye yemin edeceksin.
    You'll swear that you'll never fall in love again
    Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden.
    You'll not want to do anything relating to normal life
    Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın.
    You'll be dying to hear her voice one more time
    Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret edeceksin.
    And hate yourself over and over again for not realizing the importance of the days when she used to call
    Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin, onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek.
    You'll want to leave the city you are in and move to a place where you'll have no memories of her
    Ama bir umut...
    But one hope..
    Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
    The hope of bumping into her one day...
    Bu umut seni gitmekten alıkoyacak.
    This hope will stop you from leaving.
    Gel gitler içinde yaşayacaksın.
    You'll live within these emotional tides
    Buna yaşamak denirse.
    If you can call this living.
    Razı mısın bütün bunlara?
    Do you accept all of this?
    Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
    Do you accept at the end dying again and again?
    O halde âşık olabilirsin.
    Then you are ready to fall in love.
     
  6. Suvi said:

    Default

    thank you so so much
     
  7. Jzh's Avatar

    Jzh said:

    Default

    It's amazing! I liked soooo much, thanx for this translation and for show it
     
  8. hope_au said:

    Default

    You're welcome.

    Can Dündar is very good at what he does and I'm glad I got a chance to translate one of his works.