canım i want to say alf mashaallah! your translation is very good. i just changed some parts to make them sound better. you almost have no mistake
Sorry I never told you
Üzgünüm,sana hiç söylemedim
All I wanted to say
Bütün istediğimi söylemeye ( tüm/bütün söylemek istediklerimi)
And now it's too late to hold you
ve şimdi çok geç oldu seni tutmak için ( ve şimdi seni tutmak için çok geç)
Cause you've flown away
çünkü sen uçup gittin
So far away
çok uzak (çok uzaklara)
Mariah:
Never had I imagined
ben asla hiç hayal etmemiştim (asla hayal etmemiştim)
Living without your smile
gülüşün olmadan yaşamayı
Feelin, knowin' you hear me
hessederek,bilerek beni dinlediğin (beni duyduğunu hissetmek, bilmek)
It keeps me alive, alive
beni canlı tutuyor,canlı
Together:
And I know you're shining
Down on me from heaven,
Bana cennetten üzerime parladığını biliyorum
Like so many friends
We've lost along the way
yol boyunca kaybettiğiz çok dostlar gibi (yol boyunca kaybettiğimiz birçok dost gibi)
And I know eventually
ve sonunda biliyorum (ve biliyorum sonunda)
we'll be together
beraber olacağız
One sweet day
tatlı bir günde
Mariah:
I'll wait patiently
To see you in heaven.
Sabırla bekleyeceğim
cennette seni görmek için.
Boyz II Men:
Darlin' I never showed you (no no no)
Sevgilim sana hiç göstermedim
Assummed you'd, always be there
sen hep burda olduğunu farzettim (senin hep burada olduğunu farzettim)
And I, I took your presence for granted
ve ben seni ölmüş farzettim ( ve burada olduğunu / varolduğunu farzettim)
But I always cared (I always cared)
Ama her zaman umursadım
And I miss the love we shared
Ve ben paylaştığımız sevgiyi özlüyorum
Together:
And I know you're shining
Down on me from heaven,
Bana cennetten üzerime parladığını biliyorum
Like so many friends
We've lost along the way
yol boyunca kaybettiğiz çok dostlar gibi
And I know eventually
ve sonunda biliyorum
we'll be together
beraber olacağız
One sweet day
tatlı bir günde
Boyz II Men:
Although the sun will
Never shine the same
güneş aynı şekilde asla parlamayacağa rağmen (güneşin asla aynı şekilde parlamayacak olmasına rağmen)
I'll always look
To a brighter day
daha parlak bir gün için bakacağım (daima daha parlak bir güne bakacağım)
Mariah
Yeah Yeah and Lord I know
ve tanrım biliyorum
When I lay me down to sleep
uyumak için uzandiğim an
You will always listen as I pray
benim duamı hep dinleyeceksin
In generosity and helping others be like a river...
In anger and fury be like dead...
In tolerance be like sea...
Either appear as you are, or be as you look...