İbrahim Sadri - Siyah Gözlerine Benide Götür need translation

Thread: İbrahim Sadri - Siyah Gözlerine Benide Götür need translation

Tags: None
  1. smilochka's Avatar

    smilochka said:

    Cool İbrahim Sadri - Siyah Gözlerine Benide Götür need translation

    Avareyim, asudeyim, yorgunum
    Bilmiyorum neden sana vurgunum
    Erzurum garinda banklar üstünde
    Uyku tutmuyor karanliklari
    Yitik düilerimi kovaliyorum
    Gölgeler gidiyor; ben kaliyorum

    Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
    Siyah gözlerine beni de götür
    Baharin koynundan koparip sana
    ipek bir mendile sardiiim yüreiimle
    iehzade gülleri gönderiyorum
    Umutlar kaliyor; ben gidiyorum

    Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
    Kaptanlari sorgulayan
    Yanindan geçen küheylanlarin
    Korku tufanina yakalandiii
    Siyah gözlerine beni de götür
    Günei ülkesinden gelen yiiitler
    Benzeri olmayan bir dünya kursun
    Cellat, ayriliiin boynunu vursun

    Usul usul intizari çürüten
    Bu hercai diken, bu çilgin arzu
    Sürüklüyor imkansiz muitularin
    Eiiiine gönül vadilerini
    Bir aiaçtan düien yapraklar gibi
    Düiüyorum tanyerine
    Ya topla yarali kirlangiçlari
    Ya da bu vefasiz iarkiyi bitir
    Özgürlüie giden tutsaklar gibi
    Siyah gözlerine beni de götür
     
  2. smilochka's Avatar

    smilochka said:

    Default

    translate it please
     
  3. heaven said:

    Default

    Avareyim, asudeyim, yorgunum---I am a wanderer,I am calm,I am tired
    Bilmiyorum neden sana vurgunum---I don’t know why I fell into you
    Erzurum garinda banklar üstünde ---On the benches of Erzurum train station
    Uyku tutmuyor karanliklari---Darknesses couldn’t sleep
    Yitik düşlerimi kovaliyorum---I’m chasing my lost dreams
    Gölgeler gidiyor; ben kaliyorum---Shadows are going,I am staying

    Binbir türlü kokuyorsa yaylalar---If the plateaus smell of a thousand kind
    Siyah gözlerine beni de götür ---Take me to your black eyes
    Baharin koynundan koparip sana,ipek bir mendile sardiğim yüreğimle şehzade gülleri gönderiyorum---I’m plucking prince roses from the bosom of spring and sending them with my heart in silk handkerchief
    Umutlar kaliyor; ben gidiyorum---Hopes are staying,I am going

    Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini,kaptanlari sorgulayan;yanindan geçen küheylanlarin korku tufanina yakalandiği siyah gözlerine beni de götür---Take me to your black eyes which question all sailboats,lighthouses,shipmasters and frighten Arab horses passing by their side
    Güneş ülkesinden gelen yiğitler benzeri olmayan bir dünya kursun---Tell the valiants who come from the sun land to create a unique world
    Cellat, ayriliğin boynunu vursun---Tell the executioner to behead the seperation

    Usul usul intizari çürüten bu hercai diken,bu çilgin arzu sürüklüyor imkansiz umutlarin eline gönül vadilerini---This fickle thorn,this crazy desire picks the hope into pieces slowly and drag the valleys of love to impossible wishes
    Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi düşüyorum tanyerine---I am falling into dawn as leafs falling from a tree
    Ya topla yarali kirlangiçlari ya da bu vefasiz şarkiyi bitir---Collect all the injured swallows or end this unfaithful song
    Özgürlüğe giden tutsaklar gibi siyah gözlerine beni de götür---Take me to your black eyes as the prisoners to freedom
     
  4. smilochka's Avatar

    smilochka said:

    Default

    cok tesekkurler for translation!!!!!!!!!!
     
  5. heaven said:

    Default

    Not at all