yolumuz buraya kadarmış be kahve gözlüm..
artık tersine akan bir nehir gibi, yıkılmış bir şehir gibi, suya yazılmış bir şiir gibi adımı unut..
yalnızlığın boşluğunda, gecelerin loşluğunda, sensizliğin sonrasında bilki bilki beş para etmiyor umut etmiyor be kahve gözlüm..
yalan yanlış, kırık dökük yaşadık biz bu aşkı, erken emekli olduk biz bu sevdadan..
biliyorsun hep direkten döndü umutlarımız, hep kendi kalemize attik gollerimizi, ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz açmadan soldurduk güllerimizi açmadan soldurduk be kahve gözlüm..
şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtasi.. bir değirmen taşı gibi ezip geçti umutlarım..
sokaklara sığmıyor artık bu dev yalnızlık.. bu cumartesiler bu cumartesiler birgün beni öldürecek biliyorum..
çığlık çığlığa şiirlerim seni istiyor bana inat ama son kurşunu yemiş bu sevdaya yetmiyor şımarık pişmanlıklar..
bir isyan faslidir şimdi bu suskunluk.. hovardaca harcanan mevsimlere, bu kaçışlara bu gelgitlere ömrümüze kesilmiş biletlere isyanımdır bu acı acı gülüşüm..
oysa kaç kez sildim seni haritamdan kaç kez mil çektim o kahve gözlere..
gel görki gel görki kendime bile geçmiyor artık sözüm..
işte bir kürek mahkumu işte bir yürek mahkumu kapında yine..
bitmedi bu kara sevda bitmiyor be kahve gözlüm bitmiyor be kahve gözlüm..
şarkı:
kaçkez mil çektim o kahve gözlere.. gel görki bitmiyor bu sevda bitmedi bitmiyor bitmiyor kahve gözlüm...