What does that mean in Geek ?

Thread: What does that mean in Geek ?

Tags: None
  1. arif_mersin's Avatar

    arif_mersin said:

    Post What does that mean in Geek ?

    hello friends please write greek translate i´m sorry for my bad english but im still learning be_written some mixed please,try to understand me Can you help me? i am so happy I hope you have a great day!! Arif

    selam arkadaşlar ya kusura bakmayın biraz karışık gibi ama deyil yardımcı olursanız çok sevinirim ben : türkçe - ingilizce yadım karşılarına yunanca lagzım teşekkürler


    Turkish - English - Greek ?
    ************************************************** *
    Ben= I

    Sen= You

    O= He/she/it

    Biz= We

    Siz= You

    Onlar= They

    Merhaba= Hello

    Günaydın= Good morning

    İyi günler= Good afternoon

    İyi akşamlar= Good evening

    İyi geceler= Good night

    Teşekkür ederim/Sağol= Thank you

    Teşekkürler= Thanks

    Bir şey değil= Not at all

    Rica ederim= You're welcome

    Evet= Yes

    Hayır= No

    Tamam= Okay

    Nasılsın/Nasılsınız?= How are you?

    İyiyim= I'm fine.

    Ne yapıyorsun?= What are you doing?

    Hiç bir şey= Nothing

    Özür dilerim= I'm sorry

    Lütfen= Please

    Biliyorum= I know

    Bilmiyorum= I don't know

    Öptüm seni= I kissed you

    Hoşçakal= Good bye

    Görüşürüz= See you

    Seni seviyorum= I love you.

    Seni çok seviyorum= I love you so much.

    Seni özlüyorum= I miss you.

    Sevgilim= My darling

    Aşkım= My love

    Tatlım= Honey, my sweet

    Güzel= beautiful

    Çok güzel= very beautiful

    Çirkin= Ugly

    (Sen) çok güzelsin= You're very beautiful.

    Nerelisin?= Where are you from?

    Kaç yaşındasın?= How old are you?

    Ne?= What?

    Nerede?= Where?

    Nasıl?= How?

    İyi= Good

    Kötü= Bad

    Belki= Maybe

    Dün= Yesterday

    Bugün= Today

    Yarın= Tomorrow

    Gel= Come

    Git= Go

    Neredesin?= Where are you?

    Bunun neresi komik?= What is so funny about it?

    Kolay gelsin= May it come easy.

    Türkiye= Turkey

    Türkçe= Turkish

    İngilizce= English

    What? ne

    Who? kim

    How? nasıl

    Why? neden , niçin

    Where? nerede

    How much? ne kadar

    How many? ne kadar / kaç tane

    When? ne zaman

    Which? hangi

    How far? ne kadar uzakta

    How can i get there? oraya nasıl gidebilirim

    How long? ne kadar zamandır

    Just so confused about it. kafam çok karşık

    I can't make up my mind. Kafamı toparlayamıyorum

    you my best friend. sen benim eniyi arkadaşım.

    you pretend you're anything. sıkılmış gibi yapıyorsun

    When we're together I fell perfect. Birlikte olduğumuzda mükemmel hissediyorum

    What do you think? . Ne düşünüyorsun?

    I want to be your husband . Kocan olmak istiyorum

    Wont you marry me marry me. Benimle Evlenmiyecekmisin

    Every night in my dreams. Her gece rüyalarımda

    I have got problems with my family. ailemle problemlerim var

    I want on you one real answer. senden gerçek bir cevap istiyorum

    I want you mine . Benim olmanı istiyorum

    I want to be your slave. ben senin kölen olmak istiyorum

    I am not working today. Ben, bugün çalışmıyorum.

    I am a Photography. ben fotoğrafçıyım.

    What must I do? ne yapmam gerekiyor

    Where can I find .......? nerede bulabilim

    Where can I get .......? nerden alabilirim

    What's the matter? sorun nedir

    How are you? nasılsınız

    I'm just looking. sadece bakıyordum

    Can you show me .....? bana gösterebilir misiniz

    what can I do for you? senin için ne yapabilirim?

    So sad and confused . çok üzgün ve şaşkınım

    I wanna see you, SENİ GÖRMEK İSTİYORUM

    You can put your trust in me. Bana güvenebilirsin

    Take off all your preppy clothes. Çıkar şu tiki kıyafetlerini

    There is nothing I won't do for you . senin için yapmayacağım hiçbir şey yok

    There's no distance in between our love . Aşkımızda mesafelere yer yok

    There's so much left to learn, Öğrenecek çok şey var daha

    I wanna be happy . Mutlu olmak istiyorum

    But I can't be happy. Ama mutlu olamıyorum

    I belong to you . sana aidim

    What would you like? ne istiyorsunuz

    Do you have .......? sizde ...... var mı

    So stay with me, fulfill my dreams. Öyleyse benimle birlikte kal rüyalarımı gerçekleştir

    my heart is jumping ,it is easy to see. kalbim yerinden oynuyor,bunu görmek çk kolay

    Every time I close my eyes . Ne zaman gözlerimi kapatsam

    I see you in my dreams. Rüyalarımda seni görüyorum

    I'll be right beside you forevermore. Sonsuza kadar senin yanında olacağım

    Took an oath i'm a stick it out till the end. Yemin ettim sonuna dek sözümü tutacağım

    Said I'll always be your friend. Dedim ya her zaman dostun olacağım

    Now I see that I'm in love with you. Şimdi görüyorum ki sana aşığım

    I'm cry,I don't want to lose you. ağlıyorum seni kaybetmeyi istemiyorum

    I love the way you laugh. Gülüşünü seviyorum

    I want to show you. Sana göstermek istiyorum

    What makes you think. Seni düşündüren ne

    I was so alone. O kadar yalnızdım ki

    i can i m no alone. yanlız değilim

    Will always love you. Her zaman seveceğim

    The only one I dream of. Hayal ettiğim tek kişi

    I just can't control myself, KENDİMİ KONTROL EDEMİYORUM

    I just wanna love you,baby. sadece seni sevmek istiyorum,bebeğim

    Youre the type of woman. sen iyi şeyler hakeden bir kadınsın

    Can you help me? bana yardım edebilir misiniz

    Can I help you? size yardımcı olabilir miyim

    Can you tell me? bana söyleyebilir misiniz

    Can you show me .....? bana gösterebilir misiniz

    Do you understand me ? Beni anlıyor musunuz.

    I don't understand you. Sizi anlamıyorum.

    Please speak mor slowly. Biraz daha yavaş konuşun lütfen.

    I can understand ,ıf you speak more slowly. Biraz daha yavaş konuşursanız sizi anlayabilirim.

    Could you spell ıt ? Heceler misiniz ?

    Please write it down. Onu yazarmısınız lütfen.

    What does that mean in English ? İngilizcede bunun anlamı nedir ?

    How do you say that in English ? İngilizcede bunu nasıl söylüyorsunuz ?

    Can you translate this for me ? Bunu bana tercüme edebilir misiniz ?

    I want to look anything else. Başka birşey bakmak istiyorum.

    What do you do? = Ne iş yaparsınız?

    I don't remember = Hatırlamıyorum

    I forgot = Unuttum

    beautiful=güzel

    handsome=yakışıklı

    excellent=harika

    bad=kötü

    loyal,faithful=sadık

    cheerful=neşeli

    sad=üzgün

    elegant=zarif

    sensitive=hassas

    exciting=heyecanlı

    horrorful=korkunç

    clever=zeki

    Happy=Mutlu

    UnHappy=Mutsuz

    Little=Az

    Very=Çok

    Clean=Temiz

    Need=Lazım,gerekli

    Expensive=Pahalı

    sonra= then

    ilk= first

    üstünde= on, at, over

    altında= under

    yanında= beside, next to

    -e, -ye, -a, -ya (dative)= to

    -den, -dan= from

    içinde= in, inside

    içine= into

    dışında= outside

    civarda= nearby

    ile= with, by

    -den dışarı= out of

    Dress=Giysi

    Haklısın= you are right.

    Doğru= That's right.

    Bütün gün= All day long / the whole day

    Gün geçtikçe / günden güne= Day by day

    Günlerce= For days

    Yıllarca= For years

    Aylarca= For months

    Zaman geçtikçe / Zamanla= As time goes by / By and by

    Bence...= In my opinion / I think

    Uzun zamandır= for a long time

    Beni düşünme / Beni kafana takma= Don't mind me. r

    Param yok / Parasızım= I am broke.

    TO Where=nereye?

    FROM where=nereden?

    until where=nereye kadar?

    Who=Kim?

    TO whom=kime?

    WITH whom=kiminle?

    FROM whom=kimden?

    Seçimini yap= Make your choice. 0

    how much=ne kadar?

    Sen ne dersen de= Whatever you say.

    Başka çarem yok= I have no other way (choice).

    I am helpless. = Çaresizim

    I am run out of money.= Param bitti

    are you blind : körmüsün

    are you deaf :sağırmısın

    as far as know = bildigim kadariyla

    as i've explained... / acikladigim gibi...

    as you can see... = gordugunuz gibi

    Be Calm=Sakin ol

    Be more polite=Daha kibar ol

    be right back :hemen donmek

    bye for a while : bir süreliğine güle güle

    call back=Daha sonra aramak " I'll call back you"
    Calm down please=Sakin ol lutfen

    Catch up soon = yakinda gorusmek dilegiyle

    cheers: şerefe!

    Come on=Saçmalama/Hadi ya/Olurmu oyle şey

    Damn=Kahretsin, "Damn ıf I know=Kahretsin biliyorsam"

    Depend on you=Sana guveniyorum/inanıyorum.

    Do a favour for me=Benim için bir iyilik yap

    Do not forget=Unutma

    Do not make panic=Panik yapma

    Do what you like=Ne istiyorsan onu yap

    do you have any money on you? = yaninda para varmi (sende para varmi vs..)

    dont be grumpy : somurtma

    don't be silly = sacmalama/şapşal olma

    Don't be worry=Endişelenme,telaşlanma

    dont bother me: benim canımı sıkma

    enjoy your meal: afiyet olsun

    Fancy metting you!!= Ne guzel rastlantı seninle karşılaşmak

    first of all = oncelikle

    For the sake of=Aşkına, Please forgive me for the sake of our love.

    for what ? = Ne olmuş yani

    from now on=Bundan sonra,

    god bless you: 1-tanrı seni kutsasın.2-çok yaşa

    Good to hear you! = senden haber aldgima sevindim

    guess what.... = bil bakalim....

    Happy new year = mutlu seneler

    have a bath = banyo yapmak

    have a breakfast = kahvalti etmek

    have a nice holiday = iyi tatiller

    have a nice trip = iyi yolculuklar

    have a seat! = oturun!

    Here we go=Basliyoruz

    Here you are!=Buyurun!!

    do not hesitate =tereddüt etme

    hi fellas = selam beyler

    Hope to see you soon = umarim yakinda gorusuruz

    how a good idea=Ne kadar iyi bir fikir

    how are you doing? = nasilsin?

    How are you dude=Ne haber serseri

    how dare/come you are here!=Nasıl olurda burda olursun

    how then!=Bu da ne demek

    How's it going? = nasil gidiyor? / nasilsin ?

    Hush=Sus

    I hardly know him = onu cok az taniyorum

    I have a fancy that=Bana öyle geliyorki

    I have no idea= hicbir fikrim yok

    I know exactly what you mean = ne demek istedigini tam olarak biliyorum.

    If need be=Gerekirse,

    I'm in hhe mood = havam yerinde

    I'm not feeling so good = kendimi iyi hissetmiyorum

    I'm not in the mood_ canım istemiyor

    I'm sick of it!= bundan biktim

    In case of need=Gerektiğinde

    It's been a long time = uzun zaman oldu (gorusmeyeli)

    It's my bussiness = bu benim isim (sen karisma gibilerinden soylenir. is burda genel anlamda kllaniliyor)

    It's nice hearing from you = sesini duymak ne guzel/ senden haber aldigima sevindim
    if all well=Hersey yolunda giderse

    if i were you... = senin yerinde olsam

    in other words = diger bir deyisle

    in the meantim = bu arada

    it is my great pleasure = bu benim icin buyuk bir zevk

    it's his duty = bu onun gorevi

    it's up to you=Sana bağlı, senin bileceğin birşey"Soz sırası Sizde"

    it's your turn=Sıra Sizde

    just have a look: sadece bir göz at

    Just Think!=Düşün bir kere

    keep going= devam etmek

    Keep in touch = goruselim

    keep in= kenara,

    keep it up!= boyle devam et (takdir etmek anlaminda)

    keep your smile : yüzünden gülücükler eksik olmasın

    last but not least = son olarak

    laters=sonra görüşürüz

    let's go for it! = deneyelim!, riske girelim!

    make love=sevişmek

    make my day=do something that'll really please me =(Bir kişiyi gün içinde mutlu edecek bir şey yapmak)

    Matter in hand=Söz konusu olan şey

    do not neglect me please= Beni ihmal etme lutfen

    never mind= salla gitsini de ekleyelim

    nice to see you see again= tekrar gorustugumuze sevindim

    no matter how = nasil olursa olsun

    no matter when = ne zaman olursa olsun

    no problem at all = birsey degil

    relecious holiday = bayram

    shall we dance: dans edelim mi?

    shower = sagnak yagmur

    So far so good=Şimdiye kadar iyi

    So what=Ne olmuş yani

    Take care of yourself please=Lutfen kendine iyi bak

    take it easy: keyfine bak.

    Take it easy=Kolay gelsin

    Thank you for your hospitality= konukseverliginiz icin tesekkurler

    The world is a village = dunya kucuk

    Then=Oyleyse,O halde,o zaman

    There you are!=Buyur!

    To be honest=Durust olmak gerekirse

    to get = almak / getirmek

    to get annoyed =sinirlenmek

    to sum up, we can say..... = ozetlersek soyle diyebiliriz....

    well=Peki

    What a friendly chap! = Ne arkadas canlisi bir adam

    What a pity!!!= Birisine acıyarak "Ne yazık!!!" demek

    what about yourself? = ya senden naber?

    what for ? = ne icin

    what's on? = tv de ne var? (telefizyon seyreden birine sormak cumlesi)

    Where have you been? = Nerelerdeydin?

    whold you like to accompany me? = Bana eslik eder misin?

    Why so? = neden oyle?

    would you like to dance with me: bu dansı bana lutfedermisiniz

    you can take my word for it. bana guvene bilirsiniz

    you dress very well= cok sik giyiniyorsun

    you look stone :taş gibi görünüyorsun(ingiliz kızlarda çok etkili )

    you turn me on = beni etkiliyorsun

    yummy! = lezzetli

    What I know doesn't interest you=Bildiğim şey seni ilgilendirmez

    Don't you dare!!=Sakın ha!!!

    With or without you=Seninle yada Sensiz

    Do not drive me=Beni zorlama,tahrik etme

    get stuck in anywhere = bir yerlerde çakılıp kalmak mesela trafik

    take for granted = sabit fikirli

    Even so = Oyle olsa bile

    Even Now= Şuanda/Şimdi bile

    As usual = Herzamanki gibi

    At one time=Bir zamanlar

    get lost : Kaybol !

    wing it up = kafadan atmak, kafadan sallamak

    I feel so close to you: Kendimi sana yakın hissediyorum

    What do you like doing? Nelerden hoşlanırsınız?

    Geldin mi? : Have you arrived?

    İyi misin?: Are you fine/OK?

    Burada değil mi?: Isn't s/he here?

    Kapıyı örttün, değil mi?: You closed the door, didn't you?

    Acıktın mı?: Are you hungry (yet)?

    Öyle mi? : Is it so?/Really?

    I can't believe you have done this to me.(bana bunu yaptığına inanamıyorum)

    Your family thinks so many bad things about me now.(ailen şimdi hakkımda kötü şeyler düşünüyor)

    We were getting married. You ruined everything. (evlenmek üzereydik. sen herşeyi mahvettin.)

    I wonder what went through your head when you told those lies. (aklında ne vardı da o yalanları söyledin merak ediyorum)

    You have problems.(sorunlusun bence)

    Did you even love me?(Allah aşkına hiç sevdin mi ki beni)

    I suppose you were just using me.(sadece beni kullanıyordun)

    Now, i am left here feeling sorry for myself.(şimdi, burada yalnız başıma kendime üzülüyorum)

    I will forget you.(seni unutacağım)

    You meant the world to me.(benim için dünyalar kadar değerliydin.)

    Now it's finished.(şimdi hepsi bitti)

    I loved a liar.(bir yalancıyı sevmişim)

    Don't say people seperated us.(bizi insanların ayırdığını söyleme)

    You did this.(sen yaptın)

    I can't see how anyone will love you like i did.(seni seven birinin bunu yapması için bir neden göremiyorum)

    You did wrong.(yanlış yaptın)

    You have no honour.(hiç şerefin yok)

    I will come to Turkey one day insallah, but i won't see you.(bir gün inşallah
    Türkiye'ye geleceğim ama seni görmeyeceğim

    Stop telling lies.(Yalan söylemeyi bırak

    Stop saying you love me.(beni sevdiğini söylemeyi bırak

    I wish I never met you.(keşke seni hiç tanımasaydım

    I will be with you //Seninle olacağım

    I’m losing the love I found //Bulduğum aşkı kaybediyorum

    Crying without a sound //Sessizce ağlıyorum

    Where have you gone? //Nereye kayboldun?

    Nothing ever seems to quite turn out right //Hiçbirşey yolunda gidiyor gözükmüyor
    Since the day that we met, girl // Tanıştığımız günden beri, kız

    I ain't never had anyone make me feel this way // Aslağa bir daha birisinin bana böyle bir his vermediğini algıladım

    What will it take to show you I'll be by your side? // Ne lâzım daha, sana yanında olacağımı göstermek için?
    Cause you know me and I know you // Çünkü sen beni ve ben seni tanıyorum

    I'm gonna be the love that's gonna last // Ben kalıcı aşk olacağım

    And be the one that got your back // Ve seni destekleğen tek kişi

    Ain't nothing never that bad, that we would be together // Hiç birşey bizim beraber olmamızdan daha kötü olamaz

    Seni dört gözle bekliyorum= I am looking forward to seeing you.

    Bana bir iyilik yapar mısın(ız)?= Will you do me a favour?

    Elimden geleni yaptım= I did my best.

    Tebrik ederim= Congratulations.

    Yeni yılın(ız) kutlu olsun= I wish you a happy New Year.

    Şerefe!= Cheers!

    Afiyet olsun= Enjoy your food.

    Müjde!= Good news!

    Çok yaşa(yın)= Bless you. -Siz de görün (formal)/ Sen de gör (informal)= You, too.
    Geçmiş Olsun= May you recover / get well soon.

    İyi yolculuklar= Farewell / Have a nice trip.

    İyi tatiller = Have a nice holiday

    Doğum günün(üz) kutlu olsun= Happy birthday to you.

    Başınız sağolsun= My sincere condolences.

    Ne demek istiyorsun(uz)?= What do you mean?

    Yani... / Demek istiyorum ki... / That's to say... = I mean

    Eğlendin(iz) mi?= Did you have fun?

    İyi vakit geçirdin(iz) mi?= Did you have a good time?

    Çok naziksin(iz)= It is very kind of you.

    Sana bayılıyorum= I’m fond of you.

    Senden vazgeçmem= I won’t give you up.

    Sana kızgınım= I’m angry with you.

    Kırgınım= I’m hurt.

    Seni kırmak istememiştim= I didn’t want to hurt you.

    Sensiz olmuyor= It doesn't go without you.

    Sensiz her şey anlamsız= Everything is meaningless without you.

    Ayrılmak istemiyorum (in a relationship)= I don't want to break up.

    Sensiz yapamıyorum= I cannot do without you.

    Sen benim her şeyimsin= You are my all.

    Hayatımın anlamı= Meaning of my life

    Hayatımın kadını / erkeği = woman / man of my life

    Seni hayal edemeyeceğin kadar çok seviyorum= I love you so much that you cannot imagine.

    Seni üzdüğüm için özür dilerim= I’m sorry for making you sad.

    Seninle çok mutluyum= I’m so happy with you.

    Sensiz çok mutsuzum= I’m so unhappy without you.

    Sen benim hayatımın anlamısın= You are the meaning of my life.

    Sen benim hayatımdaki en güzel şeysin= You are the most beautiful thing in my life.

    Kalbimin tek sahibi= the only owner of my heart

    Senden ayrı bir hayat düşünemiyorum= I cannot think of a life apart from you.

    Sensiz olmam imkansız= It’s impossible for me to be without you.

    seni görmek istiyorum = i want to see you

    seni özledim = i miss you

    problem nedir bebeğim = What's the problem babe

    Her zaman seni düşünüyorum = I think about you all the time

    O kadar yalnızdım ki = I was so alone

    SENİN İÇİN KÖLEYİM = I'm a slaave for you

    Çürük bir dişim var= I have a bad (decayed) tooth.

    Senin olarak anılmaya değer olduğumu Kanıtlamak istiyorum = I want to prove i am worthy to be called yours

    Ah aşkım sensiz hayat nedir ki? / Oh lover what's life without you?

    everyday without you are like torture, dont forget, my heart always beats with you
    Unutma kalbim hepseninle birlikte atiyor birtanem

    I love life, cuz it gave me you. I love you cuz, u are all my life, I love you like from here to the Moon". U are my treasure.
    hayatı seviyorum çünkü seni bana verdi. seni seviyorum çünkü sen benim hayatımsın, seni burdan aya kadar seviyorum. sen benim hazinemsin.

    I Love Your Smile,I Need Your Kiss, I Just Want To Remind You This, No Matter What You Say Or Do, I Will Always Be In Love With You .
    Gülüşünü seviyorum Öpücüklerine ihtiyacım var. Sana sadece şunu hatırlatmak istiyorum; ne yaparsan yap, ne dersen de, her zaman sana aşık olarak kalacağım.

    Trying To Forget Someone You Love As Much As I Love You Is Like Trying To Remember Someone You Never Knew
    Seni sevdiğim kadar sevdiğin birini unutmaya çalışmak hiç tanımadığın birini hatırlamaya çalışmaya benzer.

    You Will Always Be In My Life, Even If Im Not In Your Life. Becuase Your In My Memory.
    Sen her zaman benim hayatımda olacaksın, ben seninkinde olmasam da. Çünkü benim hatıralarımdasın.

    part of me u r for a long time now u made my dreams come true
    Uzun bir süredir benim bir parçamsın Hayallerimi gerçek yaptın

    please don't disturb me more
    Lütfen beni daha fazla rahatsız etme

    i don't know anything else more than what i said
    Bu söylediğimden daha fazla birşey bilmiyorum.

    its by your effort
    Senin çabanla

    when you will finish ?
    Ne zaman bitireceksin?

    Senin olmak gerek, sensiz bir ben olmayacak ki zaten.
    I have to be yours, as there won't exist a me without you anyway

    git artık demek beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa
    to say go now as soon as you forget me that soon you will meet the happiness haw hard to say to you

    can´t ever think of life without you
    sensiz bir hayat dusunemiyorum artik

    I will make your dreams come true my love
    hayalini kuruyorum askim

    My love i adore you and adore you madly
    askim seni delicesiene seviyorum ve tapiyorum

    If god made anything better than you he probably would have kept it for himself!
    eger tanri senden daha guzel birsey yaratmis olsaydi herhalde kendisine saklardi

    kiss me
    op beni

    to love you makes me happy
    seni sevmek bana mutluluk veriyor

    i can´t sleep without you
    sensiz uyuyamiyorum

    come to me my love
    sevgilim bana don

    there´s no happiness without your love
    askin olmadan mutlu olamam

    i can´t live without your love
    senin sevgin olmadan yasayamam

    lets keep out love forever
    askimizi sonsuza kadar koruyalim

    i fell in love with you
    sana asik oldum

    you are the reason women fall in love
    seni kadinleri ask olmasinin nedenisin

    my heart is aching so much for missing you
    seni okadar ozluyorumki kalbim sizliyor

    love overcomes everything
    ask herseyin ustesinden gelir

    I love you and i don´t want to lose you
    seni seviyorum ve kaybetmek istemiyorum

    when you told me that you dident want to have sex with me, it realy hurt my feelings.
    Benimle sevişmek istemediğini söylediğinde, çok kırıldım.

    and when you say that you dont want to have sex with me it makes me think if maybe im looking ugly, fat

    Sen bana benimle seks yapmak istemediğini söylediğinde, çirkin, itici, ve şişko olduğumu düşünüyorum.

    Sonsuza dek hayatımın parçası olur musun?/ will you be the part of my life till the very end?

    Birlikte sonsuz bir yolculuğa çıkmaya var mısın?/ do you follow to the endless journey together?
    İyi günde kötü günde,/ in good or bad day

    Benimle bir ömür boyu Yaşamaya Varmısın?/ do you follow to live a lifetime with me?
    even though our friendship is hidden in the distant kilometres, we're friends as long as we share the same sky
     
  2. maria_gr's Avatar

    maria_gr said:

    Default

    I have to go now, I'll translate the rest later.

    Ben – I - Εγώ
    Sen – You - Εσύ
    O - He/she/it – Αυτός/αυτή/αυτό
    Biz – We – Εμείς
    Siz – You – Εσείς
    Onlar – They - Αυτοί
    Merhaba – Hello – Γεια (σου/σας)
    Günaydın - Good morning – Καλημέρα
    İyi günler - Good afternoon - Καλησπέρα
    İyi akşamlar - Good evening – Καλό βράδυ
    İyi geceler - Good night - Καληνύχτα
    Teşekkür ederim/Sağol - Thank you – Σε/σας ευχαριστώ
    Teşekkürler – Thanks - Ευχαριστώ
    Bir şey değil - Not at all – Τίποτα απολύτως
    Rica ederim - You're welcome - Παρακαλώ
    Evet – Yes - Ναι
    Hayır – No - Όχι
    Tamam – Okay - Εντάξει
    Nasılsın/Nasılsınız? - How are you? – Πώς είσαι/είστε;
    İyiyim - I'm fine. – Είμαι καλά
    Ne yapıyorsun? - What are you doing? – Τι κάνεις;
    Hiç bir şey – Nothing - Τίποτα
    Özür dilerim - I'm sorry – Συγνώμη
    Lütfen – Please – Σε/σας παρακαλώ
    Biliyorum - I know – Ξέρω
    Bilmiyorum - I don't know – Δεν ξέρω
    Öptüm seni - I kissed you – Σε φιλώ
    Hoşçakal - Good bye – Αντίο/Γεια
    Görüşürüz - See you – Τα λέμε
    Seni seviyorum - I love you. – Σ’ αγαπώ
    Seni çok seviyorum - I love you so much. – Σ’ αγαπώ πάρα πολύ
    Seni özlüyorum - I miss you. – Μου λείπεις
    Sevgilim - My darling – Αγαπητή/αγαπητέ μου
    Aşkım - My love – Αγάπη μου
    Tatlım - Honey, my sweet – Γλυκιά/γλυκέ μου
    Güzel – beautiful – Όμορφος/όμορφη/όμορφο
    Çok güzel - very beautiful – Πολύ όμορφος/όμορφη/όμορφο
    Çirkin – Ugly – Άσχημος/άσχημη/άσχημο
    (Sen) çok güzelsin - You're very beautiful. – Είσαι πολύ όμορφος/όμορφη
    Nerelisin? - Where are you from? – Από πού είσαι;
    Kaç yaşındasın? - How old are you? – Πόσων ετών είσαι;
    Ne? - What? – Τι;
    Nerede? - Where? – Πού;
    Nasıl? - How? – Πώς
    İyi – Good – Καλός/καλή/καλό
    Kötü – Bad – Κακός/κακή/κακό
    Belki – Maybe - Ίσως
    Dün – Yesterday - Χθες
    Bugün – Today - Σήμερα
    Yarın – Tomorrow - Αύριο
    Gel – Come - Έλα
    Git – Go - Πήγαινε
    Neredesin? - Where are you? – Πού είσαι;
    Bunun neresi komik? - What is so funny about it? – Τι είναι τόσο αστείο;
    Kolay gelsin - May it come easy. – Μακάρι όλα να πάνε καλά (free translation)
    Türkiye – Turkey - Τουρκία
    Türkçe – Turkish - Τούρκικα
    İngilizce – English - Αγγλικά
    What? - ne - Τι;
    Who? – kim – Ποιος;
    How? – nasıl – Πώς
    Why? - neden , niçin – Γιατί;
    Where? – nerede Πού;
    How much? - ne kadar – Πόσο;
    How many? - ne kadar / kaç tane - Πόσοι;
    When? - ne zaman – Πότε;
    Which? – hangi – Ποιο;
    How far? - ne kadar uzakta – Πόσο μακριά;
    How can i get there? - oraya nasıl gidebilirim – Πώς μπορώ να πάω εκεί;
    How long? - ne kadar zamandır – Πόσο καιρό;
    Just so confused about it. - kafam çok karşık – Είμαι τόσο μπερδεμένος μ’ αυτό
    I can't make up my mind. - Kafamı toparlayamıyorum – Δε μπορώ ν’ αλλάξω γνώμη
    you my best friend. - sen benim eniyi arkadaşım. – Είσαι ο αλύτερος/καλύτερος φίλος/φίλη μου
    you pretend you're anything. - sıkılmış gibi yapıyorsun – Προσποιείσαι ότι είσαι τα πάντα
    When we're together I fell perfect. - Birlikte olduğumuzda mükemmel hissediyorum – Όταν είμαστε μαζί αισθάνομαι τέλεια
    What do you think? - Ne düşünüyorsun? Τι νομίζεις/σκέφτεσαι;
    I want to be your husband - Kocan olmak istiyorum – Θέλω να γίνω σύζυγός σου
    Wont you marry me marry me. - Benimle Evlenmiyecekmisin – Θα με παντρευτείς;
    Every night in my dreams. - Her gece rüyalarımda – Κάθε βράδυ στα όνειρά μου
    I have got problems with my family. - ailemle problemlerim var – Έχω οικογενειακά προβλήματα
    I want on you one real answer. - senden gerçek bir cevap istiyorum – Θέλω να μου απαντήσεις ειλικρινά
    I want you mine. - Benim olmanı istiyorum - Σε θέλω δικιά μου or Θέλω να είσαι δικά μου
    I want to be your slave. - ben senin kölen olmak istiyorum – Θέλω να είμαι ο σκλάβος σου
    I am not working today. – Ben, bugün çalışmıyorum. - Δε δουλεύω σήμερα
    I am a Photography. – ben fotoğrafçıyım. - Είμαι φωτογράφος
    What must I do? - ne yapmam gerekiyor – Τι πρέπει να κάνω;
    Where can I find .......? - nerede bulabilim – Πού μπορώ να βρω…;
    Where can I get .......? - nerden alabilirim – Πού μπορώ να πάρω…;
    What's the matter? - sorun nadir – Τι συμβαίνει;
    How are you? – nasılsınız – Πώς είσαι;
    I'm just looking. - sadece bakıyordum - Απλά κοιτάζω
    Can you show me .....? - bana gösterebilir misiniz – Μπορείς να μου δείξεις;
    what can I do for you? - senin için ne yapabilirim? Τι μπορώ να κάνω για σένα/σας;
    So sad and confused. - çok üzgün ve şaşkınım – [Είμαι] πολύ λυπημένος και μπερδεμένος
    I wanna see you, - SENİ GÖRMEK İSTİYORUM – Θέλω να σε δω
    You can put your trust in me. - Bana güvenebilirsin – Μπορείς να μ’ εμπιστευτείς
    Take off all your preppy clothes. - Çıkar şu tiki kıyafetlerini – Βγάλε όλα σου τα ρούχα
    There is nothing I won't do for you. - senin için yapmayacağım hiçbir şey yok – Δεν υπάρχει τίποτα που να μην [μπορώ να] κάνω για σένα
    There's no distance in between our love. - Aşkımızda mesafelere yer yok – Δεν υπάρχει απόσταση στην αγάπη μας
    There's so much left to learn, - Öğrenecek çok şey var daha – Υπάρχουν ακόμη τόσα πολλά να μάθω
    I wanna be happy. - Mutlu olmak istiyorum – Θέλω να είμαι ευτυχισμένος
    But I can't be happy. - Ama mutlu olamıyorum – Αλλά δε μπορώ να είμαι ευτυχισμένος
    I belong to you. - sana aidim – Ανήκω σε σένα or Σου ανήκω
    What would you like? - ne istiyorsunuz – Τι θα σου άρεσε; or free translation “Τι θα θέλατε;”
    Do you have .......? - sizde ...... var mı – Έχεις/Έχετε;
    So stay with me, fulfill my dreams. - Öyleyse benimle birlikte kal rüyalarımı gerçekleştir – Τότε μείνε μαζί μου, εκπλήρωσε τα όνειρά μου
    my heart is jumping ,it is easy to see. - kalbim yerinden oynuyor,bunu görmek çοk kolay – Η καρδιά μου χοροπηδά, είναι εύκολο να το δεις
    Every time I close my eyes - Ne zaman gözlerimi kapatsam – Κάθε φορά που κλείνω τα μάτια μου
    I see you in my dreams. - Rüyalarımda seni görüyorum – Σε βλέπω στα όνειρά μου
    I'll be right beside you forevermore. - Sonsuza kadar senin yanında olacağım – Θα ‘μια δίπλα σου για πάντα
    Took an oath i'm a stick it out till the end. - Yemin ettim sonuna dek sözümü tutacağım – Ορκίστηκα ότι θα επιμείνω μέχρι τέλους
    Said I'll always be your friend. - Dedim ya her zaman dostun olacağım – Θα ‘μαι φίλος σου για πάντα
    Now I see that I'm in love with you. - Şimdi görüyorum ki sana aşığım – Τώρα συνειδητοποιώ ότι είμαι ερωτευμένος μαζί σου
    I'm cry,I don't want to lose you. - ağlıyorum seni kaybetmeyi istemiyorum – Κλαίω, δε θέλω να σε χάσω
    I love the way you laugh. - Gülüşünü seviyorum – Αγαπώ τον τρόπο που γελάς
    Ι want to show you. - Sana göstermek istiyorum – Θέλω να σου δείξω
    What makes you think. - Seni düşündüren ne – Τι σε κάνει να πιστεύεις…
    I was so alone. - O kadar yalnızdım ki – Είμαι τόσο μόνος
    i can i m no alone. - yanlız değilim – Μπορώ, δεν είμαι μόνος
    Will always love you. - Her zaman seveceğim – Θα σ’ αγαπώ για πάντα
    The only one I dream of. - Hayal ettiğim tek kişi – Είμαι η μόνη που ονειρεύομαι
    I just can't control myself, - KENDİMİ KONTROL EDEMİYORUM – Δε μπορώ να ελέγξω τον εαυτό μου
    I just wanna love you,baby. - sadece seni sevmek istiyorum,bebeğim – Μωρό μου απλά θέλω να σ’ αγαπώ
    Youre the type of woman. - sen iyi şeyler hakeden bir kadınsın – Είσαι ο τύπος γυναίκας…
    Can you help me? - bana yardım edebilir misiniz – Μπορείς να με βοηθήσεις;
    Can I help you? - size yardımcı olabilir miyim – Μπορώ να σε βοηθήσω;
    Can you tell me? - bana söyleyebilir misiniz – Μπορείς να μου πεις;
    Can you show me .....? - bana gösterebilir misiniz – Μπορείς να μου δείξεις…;
    Do you understand me ? - Beni anlıyor musunuz. – Με καταλαβαίνεις;
    I don't understand you. - Sizi anlamıyorum. – Δε σε καταλαβαίνω
    Please speak mor slowly. - Biraz daha yavaş konuşun lütfen. – Μίλα πιο αργά, σε παρακαλώ
    I can understand ,ıf you speak more slowly. - Biraz daha yavaş konuşursanız sizi anlayabilirim. – Μπορώ να καταλάβω, αν μιλήσεις πιο αργά
    Could you spell ıt ? - Heceler misiniz ? - Μπορείς να το προφέρεις;
    Please write it down. - Onu yazarmısınız lütfen. – Σε παρακαλώ, γράψ’το
    What does that mean in English ? - İngilizcede bunun anlamı nedir ? – Τι σημαίνει αυτό στα αγγλικά;
    How do you say that in English ? - İngilizcede bunu nasıl söylüyorsunuz ? – Πώς το λένε αυτό στα αγγλικά;
    Can you translate this for me ? - Bunu bana tercüme edebilir misiniz ? – Μπορείς να μου το μεταφράσεις αυτό;
    I want to look anything else. - Başka birşey bakmak istiyorum. – Θέλω να δω κάτι άλλο
    What do you do? - Ne iş yaparsınız? – Τι κάνεις;
    I don't remember – Hatırlamıyorum – Δε θυμάμαι
    I forgot – Unuttum - Ξέχασα
    beautiful – güzel – Όμορφος/όμορφη/όμορφο
    handsome – yakışıklı - Ωραίος
    excellent – harika - Έξοχος
    bad - kötü – Κακός/κακή/κακό
    loyal,faithful – sadık – Πιστός/πιστή/πιστό
    cheerful – neşeli – Χαρούμενος/χαρούμενη/χαρούμενο
    sad – üzgün – Λυπημένος/λυπημένη/λυπημένο
    elegant – zarif – Κομψός/κομψή/κομψό
    sensitive – hassas – Ευαίσθητος/ευαίσθητη/ευαίσθητο
    exciting – heyecanlı – Συναρπαστικός/συναρπαστική/συναρπαστικό
    horrorful – korkunç – Τρομακτικός/τρομακτική/τρομακτικό
    clever – zeki – Έξυπνος/έξυπνη/έξυπνο
    Happy – Mutlu – Ευτυχισμένος/ευτυχισμένη/ευτυχισμένο
    UnHappy – Mutsuz – Δυστυχισμένος/δυστυχισμένη/δυστυχισμένο
    Little – Az – Μικρός/μικρή/μικρό
    Very – Çok - Πολύ
    Clean – Temiz – Καθαρός/καθαρή/καθαρό
    Need - Lazım,gerekli - Ανάγκη
    Expensive – Pahalı – Ακριβός/ακριβή/ακριβό
    sonrα – then – Τότε, έπειτα, ύστερα
    ilk – first – Πρώτος/πρώτη/πρώτο
    üstünde - on, at, over – Πάνω
    altında – under - Κάτω
    yanında - beside, next to - Δίπλα
    -e, -ye, -a, -ya (dative) – to - Σε
    -den, -dan – from - Από
    içinde - in, inside - Μέσα
    içine – into – Μέσα σε
    dışında – outside – Έξω
    civarda – nearby - Κοντά
    ile - with, by - Με
    -den dışarı - out of – Έξω από
    Dress – Giysi - Φόρεμα
    Haklısın - you are right. – Έχεις δίκιο
    Doğru - That's right. – Σωστά
    Bütün gün - All day long / the whole day – Όλη [τη] μέρα
    Gün geçtikçe / günden güne - Day by day – Μέρα με τη μέρα
    Günlerce - For days – Για μέρες
    Yıllarca - For years – Για χρόνια
    Aylarca - For months – Για μήνες
    Zaman geçtikçe / Zamanla - As time goes by / By and by – Καθώς ο χρόνο περνά
    Bence... - In my opinion / I think – Κατά τη γνώμη μου/Νομίζω/Θεωρώ
    Uzun zamandır - for a long time – Για πολύ καιρό
    Beni düşünme / Beni kafana takma - Don't mind me. – Μη σε νοιάζει για μένα
    Param yok / Parasızım - I am broke. – Είμαι ταπί/Είμαι απένταρος
    ΤO Where - nereye? – Προς τα πού;
    FROM where - nereden? – Από πού;
    until where - nereye kadar? – Μέχρι πού;
    Who - Kim? – Ποιος;
    TO whom - kime? – Σε ποιον;
    WITH whom - kiminle? – Με ποιον;
    FROM whom - kimden? Από ποιον;
    Seçimini yap - Make your choice. – Αποφάσισε
    how much - ne kadar? – Πόσο;
    Sen ne dersen de - Whatever you say. – Ό,τι πεις
    Başka çarem yok - I have no other way (choice). – Δεν έχω άλλη επιλογή
    I am helpless. – Çaresizim – Είμαι αβοήθητος
    I am run out of money. - Param bitti – Ξεμένω από λεφτά
    are you blind – körmüsün – Είσαι τυφλός;
    are you deaf – sağırmısın – Είσαι κουφός;
    as far as know - bildigim kadariyla – Απ’ όσο ξέρω…
    as i've explained... / acikladigim gibi... – Όπως έχω εξηγήσει…
    as you can see... - gordugunuz gibi – Όπως μπορείς να δεις…
    Be Calm - Sakin ol – Ησύχασε/ηρέμησε
    Be more polite - Daha kibar ol – Να είσαι πιο ευγενικός
    be right back - hemen donmek – Επιστρέφω σε λίγο
    bye for a while - bir süreliğine güle güle – Αντίο προς το παρόν
    call back - Daha sonra aramak " I'll call back you" – Θα σε ξαναπάρω
    Calm down please - Sakin ol lutfen – Σε παρακαλώ, ηρέμησε
    Άνθρωποι τύχης είδωλον επλάσαντο, πρόφασιν ιδίης αβουλίης.

    ~Δημόκριτος~
     
  3. arif_mersin's Avatar

    arif_mersin said:

    Default

    THANK YOU SO MUCH!! MARIA I don't know,I was faulty I know old greek Please write it down. I am so sorry Plese,try to understand me maria please write modern greek please try to forgive me I am studying greek this year You are a good teacher.

    all greece read and write old ? modern ????

    Have a beautiful day today Arif
    even though our friendship is hidden in the distant kilometres, we're friends as long as we share the same sky