Beyaz ipek gibi yağdı kar

Thread: Beyaz ipek gibi yağdı kar

Tags: None
  1. aromafresco said:

    Default Beyaz ipek gibi yağdı kar

    Lütfen yardım edebilir misiniz? Çok önemli benim için.



    Beyaz ipek gibi yağdı kar, bir kız kelebek adımlarıyla geçip gitti karın üzerinden. İnsanlar kendi şarkılarını kendi hayallerini taşıyorlar.Çağdaş şarkılar gerekli onlara hem Hayatlarının derinliklerinden söz eden gerçekleştirilmiş gerçekleştirilmemiş duygularından,
    Hem kavgayı ateşleyen somut, anlaşılır akıllı şarkılar.
    Beyaz, ipek gibi yağdı kar, acılarla dolu bu dünyaya.
    İnsafsızlık, vahşet hala güçlü ve hala iktidarda. İnsanlar ölüyorlar.Gepgenç, sımsıcak ölüyorlar sanki
    ölmüyorlarmış gibi.Bir yandan sürüp gidiyor-Hayat;
    Bir yanda tel örgüler parmaklıklar.Beyaz, ipek gibi yağdı kar yağdı kirpiklerine bir kızın. yağdı mavi bir nehre, saçlarıma yağdı. Otobüslere, ağaçlara, evlere.
    İçimden okşadım onu.Kelebek adımlarını yanımdan geçen kızın.Herhangi bir kız, hayalleri olan.İstedim ki
    daha güzel olsun şu dünya.İstedim ki beyaz ipek gibi yağan karın altında bitsin artık bu sürüp giden alçaklıklar.Bir bebek ölüm tehdidi altında yaşamasın
    beşiğinde.ve paramparça olmasın sımsıcak
    capcanlı yaşayıp giderken insanlar.
    Bırakın, beyaz ipek gibi yağan karın altında hayallerimiz olsun.Yaşayalım, özgür,güzel,düşünceli.
    Anlatalım düşündüklerimizi birbirimize.
    Sevinç egemen olsun her yerde insanca bir kaygı.
    Beyaz, ipek gibi yağdı kar.Yağsın.Dünya daha güzel olacak inanıyorum buna.
    Bir insan kalbinin güzelliğine çocukluğuna sonsuz cesaretine, olanaklılığına
    İnandığım kadar
     
  2. aurum79197 said:

    Default

    Where did you find this verse? Even I didn't completely understand what the author wanted to say. Nevertheless, here is my translation:

    Beyaz ipek gibi yağdı kar (the snow fell like a white silk) bir kız kelebek adımlarıyla geçip gitti karın üzerinden (one girl passed over the snow with butterfly steps). İnsanlar kendi şarkılarını kendi hayallerini taşıyorlar (people carry their own songs and dreams). Çağdaş şarkılar gerekli onlara hem Hayatlarının derinliklerinden söz eden (they need contemporary songs which are about profoundness(es) of their lives), gerçekleştirilmiş gerçekleştirilmemiş duygularından ([which are about] realized and unrealized feelings). Hem kavgayı ateşleyen somut, anlaşılır akıllı şarkılar (fight igniting, understandable, smart songs are also [necessary]).

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar (the snow fell like a white silk), acılarla dolu bu dünyaya (on the world full of pain). İnsafsızlık, vahşet hala güçlü ve hala iktidarda (unfairness (injustice), violence are still strong and have power). İnsanlar ölüyorlar (people die). Gepgenç, sımsıcak ölüyorlar sanki ölmüyorlarmış gibi (very young, [they] die warmly as they were not dying). Bir yandan sürüp gidiyor-Hayat (on the other hand the Life goes on); Bir yanda tel örgüler, parmaklıklar (on the other hand [barbed] wires, guardrails).

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar (the snow fell like a white silk), yağdı kirpiklerine bir kızın ([the snow] fell on the eyelashes of the on girl). Yağdı mavi bir nehre ([the snow] fell on a blue river), saçlarıma yağdı ([the snow] fell on my hairs). Otobüslere, ağaçlara, evlere ([the snow fell] on the buses, trees, houses). İçimden okşadım onu (from the inside I caressed her (him/it)). Kelebek adımlarını yanımdan geçen kızın (the butterfly steps of the girl who passed near me). Herhangi bir kız, hayalleri olan (any girl with dreams). İstedim ki daha güzel olsun şu dünya (I wished that this world would be more beautiful). İstedim ki beyaz ipek gibi yağan karın altında bitsin artık bu sürüp giden alçaklıklar. (I wished that this continuing baseness would be terminated under the snow falling like a white silk). Bir bebek ölüm tehdidi altında yaşamasın beşiğinde ([wished that] a baby wouldn't live under the threat of life in his crib). Ve paramparça olmasın sımsıcak capcanlı yaşayıp giderken insanlar (and [wished that] people who are living with ardour wouldn’t be torn to pieces) . Bırakın, beyaz ipek gibi yağan karın altında hayallerimiz olsun (let our dreams be under the snow falling like a white silk).
    Yaşayalım, özgür,güzel,düşünceli (let’s live freely, beautiful, with thinking).
    Anlatalım düşündüklerimizi birbirimize (let’s tell each other what we are thinking about). Sevinç egemen olsun her yerde (let the joy be sovereign) insanca (humanly) bir kaygı (one worry).

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar (the snow fell like a white silk). Yağsın (let it snow). Dünya daha güzel olacak inanıyorum buna (I believe that the world will be more beautiful). Bir insan kalbinin güzelliğine çocukluğuna sonsuz cesaretine, olanaklılığına İnandığım kadar. (As I belive in the beauty, childhood and the infinite courage of the human heart).
     
  3. aromafresco said:

    Default

    cok cok tesekkur.Bir Ataol Behramoglu siiri
     
  4. aurum79197 said:

    Default

    Allah allah, desene düzgün çeviri lazım diye. Bu tercüme, Türkçe bilmeyenler için az çok anlaşılır bir İngilizceyle yazıldı. Neyse, bununla idare et.