Please Translation english other poem dont translation why why :(:(

Thread: Please Translation english other poem dont translation why why :(:(

Tags: None
  1. waitmylove said:

    Smile Please Translation english other poem dont translation why why :(:(

    BENİ UNUTAMAZSIN

    Beni unutamazsın bilirim
    Beni unutamazsın
    Denizin durgunluğu gözlerimi
    Coşkunluğu saçlarımı hatırlatır
    Kulaklarını tırmalar sesim
    Hayatından silemezsin
    Gölgeler yaşantını yokluğum
    Beni unutamazsın bilirim

    Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
    Mutsuz gökyüzünde bir iki yıldız
    Işık tutacak karanlığına
    Delikanlının biri laf atacak ardından
    Çaresizliğine yalnızlığına içleneceksin
    Daha sonra
    Tarakta kalan saçlarından anlayacaksın ihtiyarladığını
    Dudaklarının pembeliği solacak
    Cİlası çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
    Kahrolacaksın
    Ve bir gün gelecek
    Beni anlayacaksın
    Oysa vakit çoktan geçmiş olacak
    Ama sen yine de sözlerime aldırma
    Gözlerin zamansız ıslanmasın
    Çünkü artık çocuk değilsin
    Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
    Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
    Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
    Ama gitmek istiyorsan
    Yine de sen bilirsin
     
  2. Berna's Avatar

    Berna said:

    Default

    Beni unutamazsın bilirim
    I know you can't forget me
    Beni unutamazsın
    you can't forget me
    Denizin durgunluğu gözlerimi
    the calmness of the sea reminds you of my eyes
    Coşkunluğu saçlarımı hatırlatır
    its(sea) exuberance reminds you of my hair
    Kulaklarını tırmalar sesim
    my voice disturbs your ears
    Hayatından silemezsin
    you can't erase from your life
    Gölgeler yaşantını yokluğum
    my absence which is lives of shadows
    Beni unutamazsın bilirim
    I know you can't forget me

    Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
    you will walk alone on the dusty roads of the park
    Mutsuz gökyüzünde bir iki yıldız
    A few stars in the unhappy sky will illuminate
    Işık tutacak karanlığına
    your darkness
    Delikanlının biri laf atacak ardından
    A young man will pass you a word from your back
    Çaresizliğine yalnızlığına içleneceksin
    you will be secretly hurt by your incurableness
    Daha sonra
    after then
    Tarakta kalan saçlarından anlayacaksın ihtiyarladığını
    you will realize that you're getting old from your hairs that remain on the comb
    Dudaklarının pembeliği solacak
    the pinkness of your lips will fade away
    Cİlası çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
    your beauty will be old like a furniture whose varnish removed
    Kahrolacaksın
    you will be heartsick
    Ve bir gün gelecek
    and one day will come
    Beni anlayacaksın
    you will understand me
    Oysa vakit çoktan geçmiş olacak
    but then it will be too late
    Ama sen yine de sözlerime aldırma
    but don't care about my words even though
    Gözlerin zamansız ıslanmasın
    don't let your eyes get wet untimely
    Çünkü artık çocuk değilsin
    because you're not a child anymore
    Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
    you know where the sun rises
    Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
    you know that there's not another İstanbul
    Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
    and you know how much I love you
    Ama gitmek istiyorsan
    but if you want to go
    Yine de sen bilirsin
    it's your decision