Musa Anter:
Kekik reyhan ve kaçak tütün kokusu taşırdı rüzgar. Alçak damlı evlerin yüksek küçük pencerelerinden soluk ışıklar yayılırdı geceye. Köpek havlamaları korkulara karışır kaygıları beslerdi. Sonra dağlardan kurşun sesleri gelirdi belirli belirsiz. Namlunun ucunda çırpınırdı yürekler... Ağıtlar yankılanırdı dağlara doğru. Kapılar kırılır talan edilirdi, sevdalar, umutlar ve insan olan ne varsa... Ve kan akardı derelerimizden. Zilan, Munzur, 33 Kurşun, Nevala Kasaba... Ve ülkemin bütün derelerinden. 0 iklimde kalırdı acılar... Duymazdı bir allanın kulu çığlığımızı. Ve dağlara sevdalanırdık, karabasan gecelerin sabahlarında. Direnmek kalırdı Kürt'e. Yaşamanın bir başka adı direnmekti...

Ilkay Akkaya:
Derelerden kan akar burada nicedir
Analar ağıt yakar her doğan gün
Gelinler yola bakar çaresiz

Oy Nevala Kasaba oy
Oy Nevala Kasaba oy

Seninledir sevdanı gönlüm dağlardadır oy
Sabahın rüzgarında çığlığında
Bir dağ düştü o dereye adı Mahsum

Oy Nevala Kasaba oy
Oy Nevala Kasaba oy