Lütfen yardımcı olun bana türkçe-ingilizce çeviri...

Thread: Lütfen yardımcı olun bana türkçe-ingilizce çeviri...

Tags: None
  1. red1666 said:

    Thumbs down Lütfen yardımcı olun bana türkçe-ingilizce çeviri...

    Birinin Kadını OLmak İstiyorum...

    Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
    Biraz korunmak, biraz şımarmak...


    Bir kaç çeşit yemek yapmak, caddede yürürken sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek, bir yerlerde çay içmek, pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var!


    Neden mi?
    Herkesin eli tutulmaz,
    herkesle film seyredilmez,
    herkesin kadını olunmaz da o yüzden!


    İçinden gelmeli...
    Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan!
    Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
    Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...


    Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!


    Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak...


    Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi...


    Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
    O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödü kopsun!


    Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye! Korkmasın sorsun bana !


    Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
    Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
    Ben yapmam!
    Bunu zaten bilirsin.
    Kimin elini tutacağını yani.
    Deneyerek bulmazsın.
    Sadece bilirsin.
    Bilmek!
    Açıklaması yok.


    Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyleyürüyüşe gitmeyeceğim!
    Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
    Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.



    Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...
     
  2. selim said:

    Default Birinin Kadını OLmak İstiyorum... - I want to be the woman of someone...


    ---------------------------------------------------------------------------------------------
    Birinin Kadını OLmak İstiyorum... - I want to be the woman of someone...
    ---------------------------------------------------------------------------------------------


    Birinin Kadını OLmak İstiyorum...
    I want to be the woman of someone...

    Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta!
    Never being touched by anybody else, Never spoken of, even never being looked at;
    That's what I want.

    Biraz korunmak, biraz şımarmak...
    I want him to protect me a little, and I want him to take me higher a little...

    Bir kaç çeşit yemek yapmak, caddede yürürken sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek,
    bir yerlerde çay içmek, pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi
    küçük ama zor heveslerim var!

    Preparing a couple of dishes, holding his hand tightly, may be watching movie,
    drinking tea somewhere, having a prolonged breakfast on a monday morning, walking by the seaside;
    These are all simple yet crucial ambitions of mine.

    Neden mi?
    If you ask why?

    Herkesin eli tutulmaz,
    You can't hold everyone's hand

    herkesle film seyredilmez,
    You can't watch movie with everyone

    herkesin kadını olunmaz da o yüzden!
    You can't be the woman of everyone, That's why!

    İçinden gelmeli...
    You must feel like doing...

    Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan!
    You must feel it inside your tissues, One has to know up to her DNAs

    Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz.
    One can't be sure just by thinking, In a sudden it is yes or no.

    Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun!
    Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar...

    If only those recent walls of past haven't existed, there would be no confusion, however, Let them be!
    In fact all those walls would collapse under a word or a glance...

    Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda.
    Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum.Özlemek istiyorum birini.
    Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum!

    I want, when I wake up mornings, to have "Morning, Love" messages in my phone.
    I want to have someone to miss all day. I want to miss someone.
    I want to give him a hug if I miss much. I want not to be able to withstand it!

    Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu!
    Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara...
    Gülümsediğim için daha çok çalışmak...

    I want, later, to think of him while working.
    I want, from time to time, to smile while he is in my mind
    I want to work much more while smiling

    Birini sevmek istiyorum;
    hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni,
    hiç sevilmediğim gibi...

    I want to love someone;
    I want him to love me, like I have never loved anyone,
    Like I have never been loved...

    Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum!
    May someone love me so much that I want him to love my defects too.

    O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödü kopsun!
    Let him love me so much that May him be terrified to make a mistake.


    Kıskansın istiyorum biri beni!
    Sorsun istiyorum "neredesin" diye, "Hımm kim aradı bakayım" diye!
    Korkmasın sorsun bana !

    I want him to be jealous of me.
    I want him to ask "Where have you been?","Who was calling, Let me look"
    Let him not fear to ask me!

    Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var!
    There is a much difference between holding one's hand and holding one's hand tightly.

    Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte.
    You either hold, or you don't or you seem to be holding.

    Ben yapmam!
    I won't!

    Bunu zaten bilirsin.
    You already know that,

    Kimin elini tutacağını yani.
    I mean, whose hand to hold.

    Deneyerek bulmazsın.
    You can't find out by trying

    Sadece bilirsin.
    You simply know it.

    Bilmek!
    To know!

    Açıklaması yok.
    Not a single explanation.


    Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle yürüyüşe gitmeyeceğim!
    And I won't go for a walk with someone, whose hand , I know, I won't be holding tightly.

    Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım!
    I won't cook for anyone not if emotionally and not if painstakingly

    Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim.
    If the catchwords do not have a meaning, I won't watch movie with anyone.


    Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak...
    I want to be the woman of someone; I want him to protect me a little,
    and I want him to take me higher a little...


    seLimmm
     
  3. cameron888 said:

    Default

    thats interesting...some parts really nice
     
  4. red1666 said:

    Smile

    Çok teşekkür ederim Selim bey.Ellerinize sağlık...
     
  5. Harkle said:

    Default

    Çok hoş bir yazı

    Kendimi hatırlattı bana,çünkü aynen böyle sevmiştim birini.. aynen bu yazıdaki kadının istediği gibi bir erkek olmuştum onun için fakat değerini bilmedi o, bilemedi.. yazık..