Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garinda banklar üstünde
Uyku tutmuyor karanliklari
Yitik düilerimi kovaliyorum
Gölgeler gidiyor; ben kaliyorum
Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
Siyah gözlerine beni de götür
Baharin koynundan koparip sana
ipek bir mendile sardiiim yüreiimle
iehzade gülleri gönderiyorum
Umutlar kaliyor; ben gidiyorum
Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
Kaptanlari sorgulayan
Yanindan geçen küheylanlarin
Korku tufanina yakalandiii
Siyah gözlerine beni de götür
Günei ülkesinden gelen yiiitler
Benzeri olmayan bir dünya kursun
Cellat, ayriliiin boynunu vursun
Usul usul intizari çürüten
Bu hercai diken, bu çilgin arzu
Sürüklüyor imkansiz muitularin
Eiiiine gönül vadilerini
Bir aiaçtan düien yapraklar gibi
Düiüyorum tanyerine
Ya topla yarali kirlangiçlari
Ya da bu vefasiz iarkiyi bitir
Özgürlüie giden tutsaklar gibi
Siyah gözlerine beni de götür
Tags:
None
-
İbrahim Sadri - Siyah Gözlerine Benide Götür need translation
-
translate it please
-
Avareyim, asudeyim, yorgunum---I am a wanderer,I am calm,I am tired
Bilmiyorum neden sana vurgunum---I don’t know why I fell into you
Erzurum garinda banklar üstünde ---On the benches of Erzurum train station
Uyku tutmuyor karanliklari---Darknesses couldn’t sleep
Yitik düşlerimi kovaliyorum---I’m chasing my lost dreams
Gölgeler gidiyor; ben kaliyorum---Shadows are going,I am staying
Binbir türlü kokuyorsa yaylalar---If the plateaus smell of a thousand kind
Siyah gözlerine beni de götür ---Take me to your black eyes
Baharin koynundan koparip sana,ipek bir mendile sardiğim yüreğimle şehzade gülleri gönderiyorum---I’m plucking prince roses from the bosom of spring and sending them with my heart in silk handkerchief
Umutlar kaliyor; ben gidiyorum---Hopes are staying,I am going
Bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini,kaptanlari sorgulayan;yanindan geçen küheylanlarin korku tufanina yakalandiği siyah gözlerine beni de götür---Take me to your black eyes which question all sailboats,lighthouses,shipmasters and frighten Arab horses passing by their side
Güneş ülkesinden gelen yiğitler benzeri olmayan bir dünya kursun---Tell the valiants who come from the sun land to create a unique world
Cellat, ayriliğin boynunu vursun---Tell the executioner to behead the seperation
Usul usul intizari çürüten bu hercai diken,bu çilgin arzu sürüklüyor imkansiz umutlarin eline gönül vadilerini---This fickle thorn,this crazy desire picks the hope into pieces slowly and drag the valleys of love to impossible wishes
Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi düşüyorum tanyerine---I am falling into dawn as leafs falling from a tree
Ya topla yarali kirlangiçlari ya da bu vefasiz şarkiyi bitir---Collect all the injured swallows or end this unfaithful song
Özgürlüğe giden tutsaklar gibi siyah gözlerine beni de götür---Take me to your black eyes as the prisoners to freedom -
cok tesekkurler for translation!!!!!!!!!!
-
Not at all