Teoman - Ölüm Işığa Uzanmış (Tur-Eng)

Thread: Teoman - Ölüm Işığa Uzanmış (Tur-Eng)

Tags: None
  1. shadoworshade said:

    Default Teoman - Ölüm Işığa Uzanmış (Tur-Eng)

    İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
    Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
    Gece saat tam 12'yi vurduğunda
    O geceyi devirmiş üç beş şarapla

    Gölde sıyırmış eteğini çırılçıplak kalmış
    Koparılmış çiçeklerden hiç taç yapmamış
    Bilmiş ki hep kendinde bir tuhaflık varmış
    İşte o yüzden hırpalanmış

    Kaburgaların arasında titrermiş camları
    Son kez dua etmiş, "seç beni hayat" demiş
    Uzaklarda bir yerde, her dar sokakta
    Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona

    Aşka dayamıştı,
    Artık sevmediği
    Şehirleri, insanları, kuru gülleri
    Tutmuş içine çekmiş, sonra tutmuş fırlatmış
    Uyandığında her şey bitsin diye

    Cesur da değilmiş ki, hem aksanı bozuk
    Onsekizine bir gün kala üçüncü mevkide
    Yıkıntıların üzerinde, bu dipsiz gölde
    Konuşmuş suya "konuk et beni, koynuna al" diye

    İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
    Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
    Uzaklarda kendini suya bırakmış
    Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona
     
  2. eGo1st's Avatar

    eGo1st said:

    Default

    İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
    If a thin faced woman had got into the lake
    Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
    If her daisies had fallen , if she had died timeslessly
    Gece saat tam 12'yi vurduğunda
    When it striked 12
    O geceyi devirmiş üç beş şarapla
    She passed that night with three or five couple of wine

    Gölde sıyırmış eteğini çırılçıplak kalmış
    She stripped off her skirt and got naked
    Koparılmış çiçeklerden hiç taç yapmamış
    She has never made a crown out of picked up flowers
    Bilmiş ki hep kendinde bir tuhaflık varmış
    She has always known that she was kinda weird
    İşte o yüzden hırpalanmış
    Thats why she was treated roughly

    Kaburgaların arasında titrermiş camları
    Her glasses used to shake between her ribs
    Son kez dua etmiş, "seç beni hayat" demiş
    She prayed for the last time and said "choose me life"
    Uzaklarda bir yerde, her dar sokakta
    In somewhere far away, in each narrow street
    Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona
    Death reached to the light and the woman reached to death

    Aşka dayamıştı,
    She based it on love
    Artık sevmediği
    Şehirleri, insanları, kuru gülleri
    Tutmuş içine çekmiş, sonra tutmuş fırlatmış
    Uyandığında her şey bitsin diye
    She held the people,cities,dead roses which she didnt love any more ,,, and she took them inside after that thre them so that everything would be ended when she wakes up

    Cesur da değilmiş ki, hem aksanı bozuk
    Ah by the way she was not brave moreover speaks with an accent
    Onsekizine bir gün kala üçüncü mevkide
    Yıkıntıların üzerinde, bu dipsiz gölde
    Konuşmuş suya "konuk et beni, koynuna al" diye
    Just one day ago before her 18 bday , on the debris , in this bottomless lake she spoke to the water " invite me , take me inside"

    İnce yüzlü genç bir kadın göle girmişse
    If a thin faced woman had got into the lake
    Papatyaları düşmüşse, zamansız ölmüşse
    If her daisies had fallen , if she had died timeslessly
    Uzaklarda kendini suya bırakmış
    She left herself to the water
    Ölüm ışığa uzanmış, kadınsa ona
    Death reached to the light and the woman reached to death
    سنين وانا بحلم ابقى معاك سنين من عمرى بستناك

    ولما حبيبى شوفت عينيك بقيت يا حبيبتى ملك ايديك

    ايامى معاك انا عايش علشان بهواك انا عاشق وبموت فى هواك